26 Aralık 2007 Çarşamba

Tüp Bebek Hazırlığı


















Gebelik öncesi dönem: sağlıklı bir bebek sahibi olabilmek için çiftlerin kendilerini fiziksel ve psikolojik olarak hazırlayabileceği bir süreçtir.Döllenme ve implantasyon (döllenen yumurtanın rahmin iç tabakasına tutunması) ile başlayan gebelik sürecinde bebeğin organlarını oluşturan hücreler büyük bir hızla bölünerek çoğalır ve oluşturacakları organ sistemlerine göre farklılaşır. Dolayısı ile gebeliğin bebeğin organlarının oluştuğu bu ilk dönemi çok önemlidir. Bu dönemin en sağlıklı şekilde geçirilebilmesi için anne adayı gebeliğin 2-3 ay öncesinden başlayarak 9 aylık gebelik dönemine hazırlanmalıdır.
YAŞAM TARZI:
Günümüzde gebeliğin ilk haftalarının önemi daha iyi anlaşılmıştır, ilk 12 haftada bebeğin organları oluşur. Birçok kadın henüz gebe olduğunu anlamadan bebeğin birçok organı gelişmiştir. Anne adayının yaşam şekli gelişmekte olan bebeği etkiler. Çocuk sahibi olmaya karar veren çiftler yaşam tarzlarını gözden geçirip düzenlemelidir.
Sigara
Gebeliğe hazırlık dönemi sigarayı bırakmak için çok uygun bir dönem olabilir. Sigaranın zararlarını bilmesine rağmen birçok kişi sigara içmeye devam eder, bir bebeğin sağlığından sorumlu olmak anne adaylarının sigarayı bırakabilmek için daha çok çaba göstermesini sağlar. Sigara içen kadınlarda bir yıl içinde gebe kalabilme olasılığı sigara içmeyenlere oranla %25 daha düşüktür. Sigara yumurta kalitesini bozar, yumurtanın döllenmesini ve döllenen yumurtanın rahme tutunmasını zorlaştırarak gebeliği önler. Sigara içen kadınlarda dış gebelik ihtimali de artar. Nikotin küçük damarların büzülmesine neden olarak vücuttaki kan dolaşımını yavaşlatır, bundan plasenta da etkilenir ve bebeğin gelişmesi için gereken oksijen ve besinlerin bebeğe ulaşması zorlaşır. Sigara anne adayının beslenmesini de bozar, vücuttaki C vitamini seviyesi düşer. Sigara içen kadınların bebekleri düşük doğum ağırlıklıdır. Bu bebeklerde düşük doğum ağırlığının yanında gelişme geriliği de sık görülür. Gebelik döneminde günde 10 adet sigaradan fazla içen kadınların erken doğum yapma riski %80 artar. Gebelik döneminde sigara içilmesi bebeğin akciğer gelişimini ve kapasitesini olumsuz etkileyerek bebeğin ileride akciğer problemleri ile karşılaşmasına neden olur. Gebeliklerinde sigara içen kadınların çocuklarında okul döneminde öğrenme güçlüğü tespit edilmiştir. Bunun da anne karnında bebeğin karbonmonoksit gazına maruz kalmasına ve beynine giden oksijenin azalmasına bağlı olduğu düşünülmektedir.
Gebelik döneminde sigara bırakmayı kolaylaştıran nikotin sakız veya bantları gibi maddelerin kullanımı önerilmez.

Pasif İçicilik
Sigara içmeyenler restoranlarda, işyerlerinde hatta kendi evlerinde sigara dumanına maruz kalabilirler. Pasif içicilik olarak adlandırılan bu durum gebelere ve gelişmekte olan bebeklerine zarar verir. Pasif içicilik de bebeğin doğum ağırlığının düşük olmasına neden olur. Pasif içicilikten korunmak için çalışma ortamınızda ve evinizde iyi havalanan bir yerde oturmaya özen göstermelisiniz. Eşiniz sigara içiyorsa bu dönemde sigarayı bırakması bebeğin doğum sonrası sağlığı için de çok önemlidir.

Alkol:
Gebeliğe hazırlık ve gebelik döneminde alkol tüketiminden kaçınmak gerekir. Alkol kadınların vücudundan daha uzun sürede atılır, gebelik öncesi dönemden itibaren alkol kullanılmamalıdır. Alkol doğumsal anomalilere neden olur. Alkollü içeceğinizi dilüe etmeniz (sulandırmanız) veya içkiden evvel bir şeyler yenmesi alkole karşı reaksiyonunuzu yavaşlatır, fakat alkolün bebeğe geçmesine engel olmaz.
Fötal Alkol Sendromu:
Günümüze dek fötal alkol sendromunun sadece gebeliği sırasında fazla miktarda alkol alan kadınların bebeklerinde görüldüğü düşünülmekteydi, fakat daha az miktarda alkol alan kadınların bebeklerinde de problemlerin görüldüğü ortaya çıktı. Gebelik döneminde az miktar alkol alan annelerin bebeklerinde düşük doğum ağırlığı ve gelişme geriliği görülmektedir. Günlük alınan alkol miktarı fazla ise bebeklerde gelişme geriliği, yüz ve kulak deformasyonları, yarık damak ve yarık dudak, sinir sistemi fonksiyon bozukluğu, zeka geriliği, diş gelişiminde problemler, iskelet sistemine ait bozukluklar, kalp, karaciğer ve üreme sistemine ait problemler görülür. Bu çocuklarda daha ileri yaşlarda davranış bozukluğu, hiperaktivite ve okulda başarısızlık da görülür. Fazla miktarda alkol alan kadınların bebeklerinde nöral tüp defektleri ve kromozomal anomalilere de rastlanır.
Gebeliğin ilerleyen zamanlarında alkol alımı kesilse dahi bebekteki gelişim geriliği devam eder. Gebeliğin ilk dönemlerinde alınan alkol bebeğe büyük ve kalıcı zararlar verir. Fazla miktarda alkol alan kadınlarda gebelik öncesinden itibaren alkol alımı kesilmezse bebekte görülebilecek doğumsal problemleri önlemek mümkün olmaz. Anne için alkol tüketiminin güvenli olduğu bir miktar belirlenememiştir. Gebelikten önce alkol alımını tamamen kesmek gerekir. Eğer doğum kontrolü uygulanmıyorsa menstrual siklusun ikinci yarısında kesinlikle alkol alınmaması gerekir.
Kafein
Kafein gebelik döneminde uzak durulması gereken bir maddedir. Kahve, çay ve kola gibi kafein içeren ürünlerin tüketimi mümkün olduğu kadar azaltılmalıdır. Birçok araştırma gebelik döneminde kafein kullananlarda kullanmayanlara göre daha yüksek oranda doğum defektlerinin görüldüğünü göstermiştir. Gebelik döneminde kafeinin metabolizması değişir, yarılanma ömrü yani vücuttan atılma süresi uzar.
Eğer kahve ya da diğer kafeinli içecekler fazla tüketiliyorsa, gebelik öncesinde bunların kademeli şekilde azaltılması gerekir. Gebelik öncesi dönemden itibaren kola ve bitki çaylarından da uzak durulması faydalıdır. Bazı hayvan deneylerinde kafeinsiz kahvenin bebeğin gelişimine olumsuz etkisinin olabileceği gösterilmiştir. Araştırmalara göre dekafeinizasyon işleminde kullanılan bazı kimyasalların gelişim geriliğine neden olabileceği düşünülmektedir.
Suni Tatlandırıcılar
Günümüzde Nutrasweet (aspartam) veya diğer suni tatlandırıcı maddeleri içeren birçok diyet gıda maddesi yaygın olarak tüketilmektedir. Bu ürünlerin kullanımı gebe olmayan kişilerde güvenlidir. Gebelik sırasında suni tatlandırıcıların kullanımı ile ilgili çok fazla çalışma yoktur. Gebelik döneminde suni tatlandırıcılar ve bunları içeren ürünlerin mümkün olduğu kadar az tüketilmesi önerilir.
Aspartam vücutta metabolize edildiğinde metanol, aspartik asit ve fenil alanin adı verilen maddeler ortaya çıkar . Bunlardan aspartik asit plasentayı geçemez, metanol de çok düşük düzeyde olduğu için zararlı değildir. Bir aminoasit olan fenil alanin ise FKU (fenilketonüri) hastalığı olan kişilere zararlıdır. Çocukluk döneminde diyet ile tedavi edilebilen bu durum erişkin kadınlarda gebelik döneminde göz önünde bulundurulmazsa bebeğe zarar verebilir. Bu madde sinir sistemine zarar vererek ağır zihinsel geriliğe neden olabilir. FKU hastalığı olan gebeler aspartam içeren ürünleri kullanmaktan kesinlikle kaçınmalıdır.
Katkı Maddeleri
Birçok hazır gıdanın tazeliğinin korunabilmesi için nitrat içeren katkı maddeleri kullanılır. Gebelik döneminde bu ürünlerin tüketilmemesi önerilir. Bunun yanında taze meyve ve sebzelerin de üretim sırasında kullanılan böcek ilaçları ve gübrelerin içerdiği kimyasallardan arınabilmeleri için yenmeden önce çok iyi yıkanması gerekir.